Suudi Arabistan’ın Filistin’e atadığı Büyükelçi Nayif Bender es-Sudeyri, ülkesinin diplomatik temsilciliğini Kudüs’te açmayı ümit ettiklerini ve İsrail ile gelecekteki bir normalleşme anlaşmasının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören Arap Barış Girişimi temelinde olacağını söyledi.
Suudi Arabistan’ın mukim olmayan Filistin Büyükelçisi Sudeyri, ülkesinden Filistin’e gerçekleştirilen ilk resmi ziyarette Ürdün üzerinden işgal altındaki Batı Şeria’ya geçti.
Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Filistin Dışişleri Bakanlığına gelen Sudeyri, güven mektubunun bir nüshasını Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki’ye teslim etti.
Filistin Dışişleri Bakanı Maliki, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, bu ziyaretin Suudi Arabistan’ın Filistin’e verdiği önemin göstergesi olduğunu ve Riyad’ın Filistin meselesine yaklaşımından emin olduklarını söyledi.
Büyükelçi Sudeyri de Suudi Arabistan’ın Filistin meselesine verdiği önemi vurgulayarak Riyad’ın Filistin meselesinde yaklaşımının uluslararası anlaşmalarda belirtildiği üzere başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulduğu iki devletli çözümden yana olduğunu ifade etti.
Ülkesinin Filistin diplomatik temsilciliğinin Doğu Kudüs’te açılıp açılmayacağı yönündeki bir soruya Sudeyri, Suudi Arabistan’ın Filistin konsolosluğunun Doğu Kudüs’te olmasını “ümit ettikleri” yanıtını verdi.
Sudeyri, ülkesinin ABD’nin arabuluculuğuyla İsrail ile normalleşme anlaşması için yürüttüğü görüşmelerde Filistin meselesinin önemine işaret ederek, “Suudi Arabistan’ın 2002’de liderlik ettiği Arap Barış Girişimi, (İsrail ile) gelecekteki anlaşmanın temelini teşkil ediyor.” diye konuştu.
Büyükelçinin ziyareti, Suudi Arabistan’dan resmi bir heyetin Filistin yönetimine gerçekleştirdiği “ilk resmi ziyaret” olma özelliğini taşıyor.
Sudeyri’nin gün içinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a güven mektubunu sunması planlanıyor.
Suudi Arabistan-İsrail normalleşme görüşmeleri
Büyükelçi’nin ziyareti, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun iki ülke arasında normalleşme anlaşması için yapılan görüşmelere ilişkin verdikleri “olumlu mesajların” ardından gerçekleşiyor.
Bin Selman, Fox televizyonuna verdiği röportajda, İsrail ile normalleşme anlaşmasına “her geçen gün daha da yaklaştıklarını” söylemişti. Netanyahu da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu konuşmasında “Suudi Arabistan ile tarihi bir anlaşmanın eşiğinde olduklarını” dile getirmişti.
Suudi Arabistan, ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile yürüttüğü normalleşme görüşmeleri sırasında tarihinde ilk defa Filistin’e büyükelçi atamıştı.
Suudi Arabistanlı Büyükelçi Nayif bin Bender es-Sudeyri, 12 Ağustos’ta güven mektubunu Ürdün’ün başkenti Amman’daki Filistin Büyükelçiliğinde Filistin Devlet Başkanı Diplomasi Müsteşarı Mecdi el-Halidi’ye teslim etmişti.
Suudi Arabistan’ın Filistin’e atadığı ilk büyükelçi Sudeyri’nin “tam yetkili olağanüstü büyükelçi” ve aynı zamanda “mukim olmayan Kudüs Başkonsolosu” olarak görev yapacağı belirtilmişti.
İsrail ve Suudi Arabistan’ın herhangi bir diplomatik ilişkisi bulunmuyor. ABD yönetimi Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas ve Sudan ile İsrail arasında sağlanan normalleşme anlaşmalarında olduğu gibi Suudi Arabistan’ın da İsrail ile normalleşme anlaşması imzalaması için arabuluculuk yürütüyor.
Suudi Arabistan’ın, normalleşme için, İsrail’den “Filistin meselesine ilişkin somut adım atmasını” istediği, ABD’den de “güvenlik teminatı” ve “sivil amaçlı nükleer güç” talep ettiği aktarılıyor.
İsrail’de aşırı sağcı isimlerin kritik görevlere geldiği, ülke tarihinin “en sağ kabinesi” diye tanımlanan hükümetin başındaki Netanyahu’nun ise Filistinlilere ilişkin “taviz vermekte” zorlanacağı değerlendiriliyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Suudi Arabistan’ın Filistin’e büyükelçi ataması üzerine “Kudüs’te herhangi bir ülkenin Filistin temsilciliğinin açılmasına izin vermeyeceklerini” belirtmişti.
Arap Birliği üyesi ülkeler, 2002’de Suudi Arabistan’ın liderlik ettiği Arap Barış Girişimi bildirisiyle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kabul etmesi halinde İsrail’le normalleşme sağlanabileceğini beyan etmişti.